Genç Tenis Oyuncularında Omuz Hareket Açıklığı ve Kuvvetinde Uyarlamalı Değişiklikler

Fizyodemi May 2023

 

Farklı tenis vuruşları, özellikle servis, omuz kompleksine yüksek yükler uygular, omuz ağrısı için artan bir riske yol açar. Ergen ve yetişkin overhead sporcularda, kronik omuz ağrısı genellikle glenohumeral iç rotasyon eksikliği, rotatör manşet zayıflığı, ve skapular diskinezi ile ilişkilidir. Bu aşırı kullanım yaralanmaları için ana risk faktörü yüksek yüklenmenin sonucudur. Çok yetenekli tenisçiler genellikle erken yaşlarda yoğun bir şekilde çalışmaya başlarlar. 

Bilimsel çalışmalar ne diyor?

Tenisin tek taraflı, güçlü ve tekrarlayan doğası, baskın tarafta, özellikle omuz kompleksinde spora özgü uyarlamalara neden olur. Araştırmacılar, artan yaş ve tenis pratiği ile baskın glenohumeral eklemin iç rotasyon ROM unda (IROM) kademeli bir düşüş olduğunu bildirmişlerdir. Ek olarak, bazı araştırmacılar baskın tarafın artmış glenohumeral dış rotasyon ROM u (EROM) bildirirken diğerleri hiçbir değişiklik gözlemlememiştir. Omuz kompleksinin maksimum kuvvetindeki değişiklikler, kapsamlı bir şekilde internal rotatör (IR) ve eksternal rotatör (ER) kasları arasındaki kuvvet oranı ile karakterize edilmiştir.  Baskın tarafta, pratikle IR gücü, ER gücünden daha fazla artar ve bu da dengesiz bir omuz fonksiyonu profili ile sonuçlanır. 

Tenis oyuncularında skapular konumlandırma ve hareket değişikliklerini bildirmenin yanı sıra araştırmacı skapular kas gücünü değerlendirmiştir. Cools ve diğerleri  ergen oyuncuların omuz fleksörlerinin, skapular IR ve yukarı döndürücü kaslar için baskın olmayan tarafa göre daha fazla güce sahip olduğunu, ancak skapular eksternal veya posterior rotatör kas gücü için bilateral farklılıklar olmadığını gözlemlemişlerdir. Tenise özgü tüm bu uyarlamalar hem ergen hem de yetişkin popülasyonlarda gösterilmiştir. Ancak, prepubertal yıllarda omuz ekleminde meydana gelen fonksiyonel değişiklikler belgelenmemiştir.

Kronolojik yaşla karşılaştırıldığında, genç oyuncuların omuz-kas gücü, dominant IR ve üst trapezius kasları dışında, hem yaş hem de kitle ile birlikte giderek artar. Bununla birlikte, prepubertal erkek çocukları kronolojik yaşa göre gruplamak, analizi yanıltabilir.  

Bu nedenle çalışmanın amacı, prepubertal, sağlıklı erkek tenisçilerde omuz ROM undaki adaptasyonları ve kuvveti biyolojik yaşlarına göre araştırmaktır. Yetişkin ve ergen tenisçilerdeki omuz kompleksindeki değişiklikleri düşündükten sonra, baskın olmayan omuza kıyasla baskın omuzda azalmış IROM(İnternal Rotasyon ROM’u)  ve artmış EROM(Ekternal Rotasyon ROM’u) gözlemleneceği ve bu iki taraflı farklılıkların biyolojik yaş arttıkça vurgulanacağı varsayılmıştır; omuz ve skapular kasların mutlak gücü baskın olan tarafta baskın olmayan tarafa göre daha büyük olacaktır.

Prepubertal tenisçilerde omuz kompleksinin glenohumeral iç ve dış rotasyonundaki ve kas izometrik gücündeki değişiklikleri biyolojik yaşlarına göre değerlendirilmiştir. Ana bulgular, IROM un azalması nedeniyle biyolojik yaşla birlikte azalmış TAM ı vurgulamıştır. (TAM = IROM + EROM) Omuz ve skapular kasların gücü biyolojik yaşla artmış ve üst trapez, serratus anterior ve rhomboid kaslar dışında dominant omuz için daha fazladır. Kuvvet değerleri vücut ağırlığına göre ifade edildiğinde, sadece iki taraflı farklılıklar kalmıştır.

Biyolojik Yaş ve Lateralite: Prepubertal Oyuncuları Karşılaştırmak için 2 Etkili Önlem

Aynı kronolojik yaştaki genç sporcularda, olgunluk süreçlerindeki zamanlama nedeniyle büyük bireyler arası değişkenlik bulunmuştur.   Gruplar arasında gözlenen kuvvet ve ROM değişiklikleri hem biyolojik yaştaki artış hem de antrenman yükü birikimi ile açıklanabilir. Buna ek olarak, tenis ve futbol oyuncuları ve hareketsiz bireyler arasında yapılan önceki karşılaştırmalar, tenis antrenmanının baskın üst uzuvlarda biyolojik yaşa göre daha büyük değişiklikler oluşturduğunu göstermiştir.  Tek taraflı yapısı göz önüne alındığında, tenis aktivitesi, baskın olmayan üst ekstremiteyi bir kontrol olarak kullanarak baskın üst ekstremitenin fiziksel strese adaptasyonlarını incelemek için ilginç bir model sunar.

Glenohumeral Hareket Aralığı

Sağlıklı ergen ve yetişkin tenisçilerin dominant glenohumeral eklemi, IROM da bir azalma ile karakterizedir. Ayrıca, dominant glenohumeral eklemin IROM undaki açıkların ergenlikten önce meydana geldiği gösterilmiştir.  Daha olgun oyuncuların daha fazla tenis antrenmanına sahip olduğu göz önüne alındığında, bu değişiklikler, tenis vuruşları sırasında omuza uygulanan tekrarlayan stresten kaynaklanan yumuşak doku kısıtlamalarıyla ilgili olabilir.Bu nedenle baskın tarafta IROM daki azalma, biyolojik yaştaki artıştan değil, muhtemelen tenis antrenmanından kaynaklanıyordur. Araştırmacılar, IROM da 18 ° ile 25 ° arasındaki asimetrinin glenohumeral iç rotasyon açığı olarak overhead sporcunun omzunu yaralanma riski yüksek hale getirdiğini göstermiştir. 

Buna paralel olarak, EROM dominant tarafta baskın olmayan tarafa göre daha yüksektir. Artmış EROM un başlıca nedeni olgunlaşmamış iskeletin kemik modellemesinden, özellikle de humerus retroversiyonundan kaynaklandığı bildirilmektedir. Prepubertal seçkin oyunculardaki bu değişiklikleri gözlemlemek mantıklı görünüyor çünkü olgunlaşmamış iskelet daha iyi yeniden şekillenebilir ve olgun bir iskelete göre daha fazla bağ gevşekliği sunar. Olgunlaşmamış iskelet, daha fazla kemik esnekliği ve daha yüksek enerji absorbe etme kapasitesi ile karakterize edilir. Bu nedenle, tekrarlayan tenis vuruşlarında yer alan glenohumeral eklemin büyük dış rotasyon momenti, humerus retroversiyonu ile kemik adaptasyonlarına yol açar ve gözlenen EROM bilateral farklılıkları açıklayabilir.  

EROM daki bu artış, pasif dış rotasyonun normal sınırlarının ötesinde zorlanmış dış rotasyona bağlı olarak inferior glenohumeral ligamanın ön bandının uzamasıyla da ilişkili olabilir. Ligamentöz gevşeklik, prepubertal seçkin oyuncuların bir özelliğidir. Bu nedenle, bu adaptasyon baş üstü bir sporcunun kariyerinde daha sonra gerçekleşebilir ve EROM da gözlemlenen artıştan sorumlu olmayabilir.  Böyle bir telafi edici mekanizma, tepeden fırlatmanın hızlanma aşamasında daha büyük açısal hız sağlar ve esas olarak beyzbol oyuncularında gözlemlenmiştir. Daha büyük bir EROM, geliştirilmiş bir tenis servisine katkıda bulunabilirken, raketin kaldıraç kolu aracılığıyla sunduğu mekanik avantaj, daha yüksek hız üretmede artan EROM un önemini en aza indirebilir.

Omuz Kompleks Kaslarının Maksimal İzometrik Gücü

Ergen oyuncularda (13 ila 17 yaş), kronolojik yaş arttıkça her iki tarafta omuz kompleksi kaslarının mutlak izometrik gücü artar.  Çalışmada internal ve eksternal rotatörler, latissimus dorsi, orta trapez ve alt trapez kasları için% 23 e varan farklılıklarla benzer sonuçlar bulunmuştur. Bu asimetri, popülasyonun kondisyon programı her iki üst ekstremiteyi güçlendirmeye ve germeye odaklandığından, ağırlıklı olarak yoğun antrenmanın ilk yıllarından itibaren tenis hareketleri için gereken tekrarlayan tek taraflı kas eforuna bağlanabilir. Bununla birlikte, daha eski oyuncularda yapılan önceki araştırmaların aksine, üst trapez ve serratus anterior kasları, tartışılması gereken benzer bilateral güç göstermiştir. Tenis servisi sırasında, üst trapez omuzu yükselmesine katkıda bulunurken, serratus anterior kası, kurma ve hızlanma aşamalarında kürek kemiğini arkaya doğru eğmek ve yukarı doğru döndürmek için konsantrik olarak hareket eder. 

Çocuklarda, üst ekstremite yükselmesine en büyük katkı, skapular yukarı doğru rotasyondur. Bu alternatif hareket, üst trapezin daha az kullanılmasına yol açabilir ve bu kas için beklenen iki taraflı farkın olmamasını açıklayabilir. Dahası, servis performansı tenis oyuncusu boyuyla ilişkilidir. Kendi sınırlı vücut yüksekliği göz önüne alındığında, puberte öncesi oyuncuları, güçlü düz servislerim vurmak mümkün olmayabilir dolayısıyla baskın serratus anterior kas gücü gelişimini sınırlar.

Tenis antrenmanı, hareketlendirici ve dengeleyici kaslar arasında bir dengesizlik yaratır. Eksternal rotatör ve internal rotatörler arasındaki oran, glenohumeral IR lerin ER lerden daha güçlü olmasıyla, literatürde kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır. Ayrıca, kürek kemiğinin agonist ve antagonist kasları arasındaki bir dengesizlik, bir omuz yaralanması gelişimi için bir risk faktörüdür. Çalışmadaki oyuncular sağlıklıdır ve güç oranlarında iki taraflı bir farklılık göstermemiştir. Kuvvet oranlarında farklılık olmaması, fiziksel bütünlüğü korumak için baskın tarafın baskın olmayan tarafla simetrik orantılı olarak geliştirilmesinin önemini güçlendirebilir. Erken yaşlardan itibaren, üst ekstremite tenis hareketlerini gerçekleştirdiğinde, glenoid boşlukta humerus başı uyumunu korumak için baskın rotator manşet ve skapular kaslardaki güç dengesi çok önemlidir.

Genel olarak, baskın taraf, tüm biyolojik çağlar için baskın olmayan taraftan daha güçlüdür. Ayrıca asemptomatik bir baskın omuzun baskın olmayan omuzunkine benzer bir agonist-antagonist güç dengesi sergilediğini gözlemlenmiştir. Bu bulgular, omuz ekleminde tenise özgü adaptasyonların erken çocukluk döneminde gerçekleştiğini göstermektedir. Prepubertal yıllarda omuz uyumlarının tenise uyumlarının izlenmesini iyileştirmek ve genç, overhead sporcularda omuzun uygunsuz uyumlarını önlemek için klinisyenlere ve koçlara yeni bilgiler sunulmaktadır.

Klinik Çıkarım: İç rotasyon hareket açıklığı (ROM), muhtemelen tenis pratiği nedeniyle artan biyolojik yaşla azalmıştır. Baskın glenohumeral eklemin artmış dış ROM unun, azalmış iç rotasyon ROM unu tam olarak telafi etmediği göz önüne alındığında, toplam hareket yayı, tüm gruplar için baskın olmayan tarafta olduğundan daha azdır. Tüm biyolojik çağlar için baskın taraf baskın olmayan taraftan daha güçlüdür. Agonistten antagoniste kuvvet dengesi, asemptomatik baskın ve baskın olmayan omuzlar arasında ve biyolojik yaş grupları arasında benzerdir. Klinisyenler ve koçlar, baş üstü atan bu genç atletlerde uygunsuz adaptasyonları önlemek için prepubertal yıllarda omuz uyumlarını izlemelidir.

Hazırlayan: Fzt. Sefer Ali İnanıcı

Referans
Gillet, B., Begon, M., Sevrez, V., Berger-Vachon, C., & Rogowski, I. (2017). Adaptive alterations in shoulder range of motion and strength in young tennis players. Journal of Athletic Training, 52(2), 137-144.* 

Daha fazla oku: Sporcu Omzu: Yaralanmayı önleme, spora özgü rehabilitasyon ve oyuna geri dönüş

Paylaş:

Yorumlar (0)

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.

bu içerikleri beğeneceğinizi düşünüyoruz

Campus Online Kariyer Rehberi

Fizyodemi

Daha fazla benzer içerikten haberdar olmak için abone olun

Size özel bir deneyim sunmak için yasal düzenlemelere uygun çerezler(cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.