‘DİK OTUR' : Revize Etme Vakti!

Ece YÜKSEL August 2023

Postür; hastalar, klinisyenler, medya ve toplum tarafından sıklıkla tartışılan bir konu. Yaygın inanışa göre spinal ağrılar ‘’yanlış’’ oturmak, eğilmek ve ayakta durmaktan kaynaklanıyor. Bu inanışı destekleyecek güçlü bilimsel veriler olmamasına rağmen, ‘’doğru’’ postürü sağlayarak ağrıyı önlediğini iddia eden büyük bir postür endüstrisi gelişti. Maalesef birçok sağlık çalışanı da bu kanıta dayalı olmayan perspektif doğrultusunda tavsiyeler vermekte. Bu makalede, postüre ve omurga sağlığına yönelik dair yaygın inanışlara, neden bu kadar yaygınlaştıklarına ve klinisyenlerin bu inanışlara pozitif olarak nasıl etki edebileceklerine ışık tutulmaya çalışılmıştır.


Postür Hakkındaki İnanışlar
Sağlık çalışanları ve toplum tipik olarak spinal fleksiyon yapmadan oturmanın ve öne eğilmenin en güvenli yol olduğu konusunda uzlaşmıştır. Hastalara ve ağrısız bireylere dik oturmaları ve yük kaldırma gibi aktiviteleri ‘doğal’ lordoz pozisyonunu koruyarak yapmaları tavsiye edilir. ABD ve İngiltere’deki Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği yük kaldırma işleminin düz bir sırt veya hafifçe bükülmüş bir sırtla yapılması gerektiğini savunur. Hafif lordotik postür ideal dik duruş postürü olarak tanımlanır. Varsayıma göre bu postürleri sürdürmek spinal yapıları korur, garip postürler ve ağır kaldırmak akut bel ağrısına yol açabilir, ayrıca ağır kaldırmak ve yaralanmalar arasında bir ilişki vardır. Doğru postür hakkında çokça inanış olmasına rağmen, yanlış postürden kaçınmanın bel ağrısını önlediğine, ya da spinal bir kıvrımın ağrıya neden olduğuna dair güçlü bir bilimsel kanıt yoktur. 
Omurgamızı korumamız gerektiği fitness endüstirisi tarafından da savunulan bir düşüncedir. Yaygın olarak verilen tavsiye ‘core’ kaslarının sürekli aktif olarak ‘doğru’ postürü sürdürerek omurga sağlığını koruması üzerinedir. Otururken ve kaldırırken doğru postür için ek kas çabası gerekirken, doğru postürün ağrı ve sakatlığı önlediğini veya azalttığını gösteren hiçbir güçlü bilimsel kanıt yoktur. Bel ağrısı olan kişiler öne eğilirken ve yük kaldırırken omurgalarını daha az büker ve daha fazla gövde kası aktivitesi gösterirler. Bunun ardındaki inanış, bel ağrılı insanların dikkatli hareket ederek omurgalarını ‘koruması’ gerektiğidir. Yanlış postürden kaçınarak ağrıyı önlemek gibi kanıta dayalı olmayan perspektifler, medyada korku uyandıran mesajlarla pekiştirilmektedir. İnsanlar postür düzeltici cihazların reklamlarına ve potansiyel olarak omurgaya zarar veren postürlerle ilgili yazılara maruz kaldıkça kendi sağlıklarıyla ilgili endişeleri artmaktadır. Bu tip söylentiler o kadar çok kabul görmüştür postürün bir kişinin cinsiyetini, saygınlığını, çekiciliğini ve ahlakını yansıttığını öne süren stereotipler tarafından da pekiştirilmektedir.


Ağrılı İnsanlarda Postürünün Değerlendirilmesi
Ağrılı bir hastanın postürünü değerlendirmek tedavide önemli bir rol oynar. Hastaya önemsendiğini ve en ufak deformitenin bile gözden kaçırılmak istenmediğini gösterebilir. En önemlisi fizyoterapist; hastanın davranışsal tepkileri ve ağrı deneyimini nasıl anlamlandığına dair fikir verebilecek aşırı koruyucu postürleri, kas gerginliği seviyeleri, endişe, insomnia, ruh hali ve beden imajı gibi etkenleri gözlemleyebilir. Neden belirli postürleri benimsediklerini keşfetmek için hastalarla bir ilişki kurmak son derece önemlidir. Bel ağrısı çeken insanlar bazı postürleri provoke edici bulsa da postürün ağrı yapıcı olduğu sonucu çıkarılamaz.


Ağrısız İnsanlarda Postürün Değerlendirilmesi
Ofis çalışanlarında, birincil koruyucu yaklaşım olarak yapılan postür ve hareket taramasını destekleyen hiçbir bilimsel kanıt yoktur. İnsanlar farklı şekil ve boyutlarda olup, omurga eğriliklerinde doğal farklılıklar vardır. Tercih edilen yük kaldırma stili ve postür adaptasyonu omurga eğriliklerinden etkilenir. Ağrısız kişilerin sıklıkla maruz kaldığı zorunlu Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği ve ofislerdeki ergonomik değerlendirmeler, günlük görevlerin ve çalışma ortamlarının tehlikeli olduğuna dair yanlış bir kanıya yol açabilir.


Kullandığınız Dile Dikkat!
Bel ağrısının iyatrojenik doğası, klinisyenlere kullandıkları dile dikkat etme sorumluluğunu hatırlatmaktadır. Klinisyenler tarafından verilen tavsiyeler korkuya yol açabilir ve hipervijilansı teşvik edebilir.  Bazı örnekler şu şekildedir:
•    Dik Oturun: Ağrıyı önlemek için tek bir postürün var olduğuna dair iyi bir kanıtın yokluğunda, hastalardan doğru postürü elde etmek için çok çalışmalarını istemek, onları başarısızlık duygusuna sürükleyebilir ve ağrıları devam ettiğinde hastalarda daha fazla endişe yaratabilir.
•    Oturmak Sizin İçin Kötüdür: İnsanları hareket etmeye ve pozisyon değiştirmeye teşvik etmek faydalı olabilir. Hareketsiz yaşam tarzı, diğer birçok sağlık sorununun yanı sıra bel ağrısı için de bir risk faktörüdür. Bununla birlikte, klinisyenlerin tek bir pozisyonda 30 dakikadan fazla oturmanın tehlikeli olduğu veya her zaman kaçınılması gerektiği endişesini sürdürmemeleri önemlidir. 


Klinik Bakış Açısı: Hastalara Daha Kolay Oturma, Kalkma ve Hareket Etmede Yardım Etmek
İnsanları güvenli olduğu konusunda rahatlatarak daha rahat postürler benimsetmek semptomları azaltmaya yardımcı olur. Rahat postürler bireyler arasında değişkenlik gösterir, bu yüzden farklı postürleri deneyimlemek rahat olanı bulmada yardımcı olabilir. Klinisyen, hastaları kaçındıkları postür ve hareket biçimlerine nasıl maruz bırakacağını ve provoke edici alışkanlıkların nasıl değiştirilebileceğini düşünebilir. Akut aşamada iyi hissettiren postür veya hareketlerdeki değişiklikler uzun vadede gerekli olmayabilir. 
Dik postürü provoke edici bulan bazı kişilerin sporları/rolleri için böyle bir duruşu benimsemeleri gerekebilir (örneğin, bale dansçıları, askeri personel). İnsanların dik durması ve daha rahat hissetmesi mümkündür. Klinisyenler insanların dik ve rahat bir postür deneyimlemelerine yardımcı olursa, bu faydalı olabilir, hatta semptomları değiştirebilir! Postür spor/rol için gerekli olsa da omurga sağlığı için gerekli olmayabilir, hayatın diğer yönlerine aktarılması gerekmeyebilir.


Özetlemek gerekirse;
"Doğru" postür fikrinin yeniden çerçevelendirilmesinde zorluklar vardır. Bilim, klinisyenler ve toplum tarafından sıklıkla benimsenen yaygın postür ve "core" inançlarını desteklememektedir. Kırk yıl önce bel ağrısı olan kişilere yatak istirahati önermek de yaygın bir uygulamaydı. Fakat kanıta dayalı bilim, yatak istirahatinin artık uygun bir tedavi olmadığını gösterdi. Omurga, güvenilmesi gereken sağlam ve adapte olabilen bir yapıdır. Omurga sağlığı ve ağrı hakkında yapılan tartışmalar fiziksel aktivite, stres ve uyku gibi diğer kanıta dayalı faktörleri de içermelidir.


Hazırlayan: Fzt. Ece Yüksel
Slater, D., Korakakis, V., O Sullivan, P., Nolan, D., & O Sullivan, K. (2019). “Sit up straight”: time to re-evaluate. journal of orthopaedic & sports physical therapy, 49(8), 562-564.
Daha Fazla Oku: Başın Öne Postüründe Terapötik Egzersizin Etkinliği

Paylaş:

Yorumlar (0)

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.

bu içerikleri beğeneceğinizi düşünüyoruz

Campus Online Kariyer Rehberi

Fizyodemi

Daha fazla benzer içerikten haberdar olmak için abone olun

Size özel bir deneyim sunmak için yasal düzenlemelere uygun çerezler(cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.