Omuz Ağrısı Tedavisinde Öz Yeterlik Önemi

Irem YILMAZ November 2023

Omuz ağrısı, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının yaygın bir örneğidir ve birçok insanın günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Özellikle kas-iskelet sistemi sorunları yaşayan bireyler için, fizyoterapistlerin sunduğu tedavi seçenekleri oldukça etkilidir. Bu tedaviler arasında fizyoterapistler tarafından önerilen özel egzersizler, ağrının azaltılması, fonksiyonun artırılması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi konusunda sistemik incelemelerle kanıtlanmıştır. Bu temel bilgiler, büyük ölçüde titizlikle yürütülen sistemik incelemelerin kapsamlı analizlerine dayanmaktadır.

Fizyoterapistler, bu önerilere ek olarak bazen manuel terapi, akupunktur veya elektroterapi gibi pasif tedavi yöntemlerini kullanmaktadır. Ancak, bu pasif tedavi yöntemlerinin etkisi hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bu nedenle, omuz ağrısının tedavisi konusunda daha fazla araştırma gereklidir.

Birçok araştırma, tedaviye başlandığında bireylerin ağrı öz-yeterlilik seviyelerinin (PSE) sonuçları tahmin etme konusunda önemli bir belirleyici olduğunu göstermektedir. PSE, kişinin omuz ağrısını yönetme konusundaki inancını ve güvenini ifade eder. Yani, yüksek PSE seviyelerine sahip olan kişiler, omuz ağrısı gibi zorlayıcı rahatsızlıklarla başa çıkmak konusunda daha fazla özgüvene sahip olabilirler. Bu nedenle, tedavi başlangıcında bireylerin PSE seviyelerinin değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu değerlendirme, tedavi sürecinin kişiye özgü olarak uyarlanmasına yardımcı olabilir.

Metodoloji

Katılımcılar, birinci veya ikinci basamak sağlık hizmetlerinde omuz ağrısı şikâyeti ile gelen 18 yaş ve üzeri, omuz ağrılarının süresi ne olursa olsun, omuzun aktif veya pasif hareketi sırasında tekrarlanabilen ağrıları varsa uygun kabul edilen kişilerdir.

SPADI (Omuz Ağrısı ve Engellilik İndeksi) omuz ağrısı ve engelliliği ölçmek amacıyla tasarlanmış, hastalar tarafından değerlendirilen ekstremiteye spesifik bir ankettir. SPADI, altı ay boyunca omuz ağrısı için fizyoterapi tedavisi gören hastalar arasında yüksek ve düşük seviyede omuz ağrısı yaşayan hastaları ve klinik olarak iyileşenleri ile iyileşmeyenleri ayırt etmeyi sağlar. SPADI, katılımcıların ilk fizyoterapi randevularından önce ve altı ay sonra posta yoluyla doldurulmuştur. Bu ölçek 13 madde içerir, bunların beşi ağrı alt ölçeği ve sekizi engellilik alt ölçeğini oluşturur. Her bir madde 0 ile 10 arasında puanlanır, 0 ağrı veya engellilik olmadığını, 10 ise hayal edilebilecek en kötü ağrıyı veya yardım gerektiren kadar zor olduğunu temsil eder. 

Hastalara ilk fizyoterapi randevusundan önce Ağrı Öz-Yeterlik Anketi (PSE) de yapılmıştır. Bu ölçek klinik ortamında kolaylıkla uygulanabilen hızlı ve pratik bir ankettir. Bu 10 maddelik anket, kas-iskelet hastalıkları olan popülasyonlarda mükemmel geçerliliğe, güvenilirliğe ve yanıt verme yeteneğine sahiptir. Maddeler 0 ile 6 arasında puanlanır, 0 en düşük öz yeterliliği, 6 ise yüksek öz yeterliliği temsil eder. Sonuçlar 60 üzerinden değerlendirilir.

Fizyoterapistler tarafından uygulanan tedaviler şu kategorilerdeydi;

  • Pasif tedavi; manuel terapi, akupunktur ve/veya elektroterapi gibi her türlü pasif tedavi.
  • Manuel terapi; omuz veya omurga eklem mobilizasyonları, derin transvers friksiyonlar, kapsüler germe, tetik nokta tedavisi, kas kolaylaştırma veya diğer tedavi yöntemleri
  • Omurga/omuz eklem mobilizasyonu; Maitland, Kaltenborn veya Mulligan teknikleri gibi.

Kategorize edilebilmek için tedavi, fizyoterapist tarafından en az bir kez uygulanmış olmalı ve diğer tedavilerle birlikte uygulanmış ancak tedavi sıklığı ele alınmamıştır. Tedavi kararları ve yönetimi çalışma ile ilgili olmadığı için, fizyoterapistlere bu dönemde yayınlanan Omuz Ağrısı yönetimi konusundaki İngiliz Fizyoterapistler Derneği nin kanıta dayalı kılavuzlarına uymaları konusunda talimat verildi.

Çalışmanın sonucunda 804 katılımcının 6 aylık tedavi öncesi ve sonrası verilerine ulaşılmıştır.

Sonuçlar

Bu çalışmanın sonuçlarına göre, PSE nin tedavi sonuçları üzerindeki etkisi oldukça belirgin bir şekilde ortaya konmuştur. Yani, tedaviye başlandığında yüksek PSE seviyelerine sahip olan katılımcılar, daha düşük ağrı ve engellilik skorlarına sahipti. Bu, yüksek PSE seviyelerinin, tedavi sonuçlarını olumlu etkilediğini göstermektedir. 

Araştırma çalışmasına katılanların büyük bir kısmı, tedavi olarak fizyoterapi ve özel egzersizler almıştır. Bununla birlikte, katılımcıların %64 ü manuel terapi, akupunktur veya elektroterapi gibi pasif tedavi yöntemlerini tercih etmiştir. Ancak, çalışma sonuçları, pasif tedavi yöntemlerinin etkisini sorgulamaktadır. Manuel terapi, akupunktur ve elektroterapi alan katılımcılar, altı aylık takip sürecinde genellikle benzer veya daha kötü ağrı ve engellilik sonuçlarına sahipti. Yani, bu pasif tedavi yöntemlerinin, tedavi sonuçlarını iyileştirmekte etkili olup olmadığı belirsizdir.

Araştırma sonuçları, omuz ağrısı tedavisinde, özellikle de tedaviye başlandığında bireylerin PSE seviyelerini değerlendirmenin önemini vurgulamaktadır. Yüksek PSE seviyeleri, tedavi sonuçlarını olumlu etkileyebilirken, düşük PSE seviyeleri, sonuçları olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, pasif tedavi yöntemlerinin etkisi konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

 

Klinik Çıkarım 

Omuz ağrısı tedavisinin yanı sıra birçok sağlık probleminde bireylerin tedaviye bakış açısı, beklentileri ve motivasyonları tedavide oldukça önemlidir ve tedavi sonuçlarını etkileyebilir. Bu nedenle, tedaviye başlandığında bireylerin PSE seviyelerinin değerlendirilmesi önemlidir. Bunun için düzenlenen anketlerin geçerliliği ve güvenilirliği kanıtlıdır. Bu noktada hasta ve danışanların tedavi hakkında bilgilendirilmeleri, tedavide neler beklenildiğinin belirtilmesi ve bu faktörlerin tedaviyi nasıl etkileyeceği anlatılmalıdır. 

Altın standart tedavinin egzersiz olmasının yanı sıra pasif tedavilerin de bazı birey ve durumlarda sonuç verebilen tedavi yöntemlerinden olduğu sıklıkla görülmektedir. Bu durumu ele almamız gerekirse; bireylerin tedavisinde kişiye özgü tedavi programlarının önem kazanır. Fizyoterapistlerin sıklıkla söylediği bir sözle yazımı bitirmek isterim, “Hastalık yoktur, hasta vardır”. 

Hazırlayan: Fzt. İrem Yılmaz
Rugg B, Khondoker M, Chester R. Shoulder pain: Is the outcome of manual therapy, acupuncture and electrotherapy different for people with high compared to low pain self-efficacy? An analysis of effect moderation. Shoulder & Elbow. 2022;0(0). doi:10.1177/17585732221105562

Daha Fazla Oku: Omuz Ağrısında Fizyoterapi İçin Fikir Birliği

Paylaş:

Yorumlar (0)

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.

bu içerikleri beğeneceğinizi düşünüyoruz

Campus Online Kariyer Rehberi

Fizyodemi

Daha fazla benzer içerikten haberdar olmak için abone olun

Size özel bir deneyim sunmak için yasal düzenlemelere uygun çerezler(cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.