Elit Sporda Hamstring Yaralanmalarını Önleme Uygulamaları:Eksantrik Kuvvet ve Lumbopelvik Eğitimine İlişkin Kanıtlar

Fizyodemi May 2023


Yüksek hızlı koşu içeren sporlar, hamstring gerilme yaralanmaları için önemli bir yüktür. Atletizm gibi diğer koşu temelli sporlarda, hamstring yaralanmaları tüm alt ekstremite gerilme yaralanmalarının % 75'ini oluştururken, futbol ve ragbi sporlarında bu yaralanmalar elit seviyede kayıp oyun ve antrenman süresinin en yaygın nedenini temsil eder. Son yıllarda hamstring yaralanmalarına yönelik araştırmalara ilgi artmıştır ve bu, yaralanmaların önlenmesi ve rehabilitasyonunda yeni kavram ve uygulamaların geliştirilmesine yol açmıştır. Ne yazık ki, bu araştırma bulgularının elit sporda primer hamstring yaralanması ve nüks oranları üzerinde önemli bir etkisi olup olmadığı açık değildir.

Elit sporda yaralanmaları önleme uygulamalarına ilişkin araştırmalar, birçok spor kulübünün eksantrik hamstring ve lumbopelvik veya gövde stabilite programlarına önemli çabalar gösterdiğini göstermektedir. Bu anlatı incelemesinin amacı, bu uygulamaların temelini oluşturan kanıtları eleştirel olarak değerlendirmek ve karşılaştırmaktı.

Lumbopelvik Eğitim
Literatürde önerilen müdahalelerin aslında değiştirilmeleri önerilen parametreleri etkileyip etkilemediğini bilmek önemlidir. Az sayıda çalışma, eğitimin bir sonucu olarak lumbopelvik stabilitede iyileşmeler gözlemlediğini iddia etmektedir.

Schuermans ve meslektaşları, maksimum sprintlemenin kalça fleksiyon fazında daha yüksek seviyelerde gluteus maximus yüzey elektromiyografi aktivitesine sahip amatör erkek futbolcuların ve kalça ekstansiyon fazında daha yüksek seviyelerde oblik abdominal kasların elektromiyografi aktivitesinin daha sonraki hamstring yaralanmalarını sürdürme olasılığının daha düşük kas aktivasyonu olan oyunculara göre düşük olduğunu bildirmişlerdir. 

Sherry ve Best'in çalışmasında, gövde stabilitesini (PATS) iyileştirmek için aşamalı çeviklik ve gövde egzersizlerini içeren bir rehabilitasyon programı, güçlendirme ve germe egzersizlerine göre önemli ölçüde daha az yaralanma ve nüks ile sonuçlanmıştır. 

Yukarıda belirtilen bulgular ışığında, şu anda elit sporda ve müdahale çalışmalarında kullanılan lumbopelvik egzersizlerin aslında sporcuların hamstringleri koruyacak şekilde hareket etme şeklini değiştirip değiştirmediğini belirlemek için acil bir ihtiyaç vardır. Hiçbir çalışma, herhangi bir antrenman türünün koşu sırasında artan hamstring yaralanmaları ile ilişkili olabilecek anormal hareket modellerini azaltıp azaltmadığını incelememiştir. Yüksek seviyelerde anterior pelvik tilt ve lateral gövde fleksiyonu hamstring yaralanması ile ilişkili olsa da, bu teknik özelliklerin zayıf güç, motor kontrol veya çalışma tekniğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı bilinmemektedir. Lateral köprü gibi egzersizler uzmanlar tarafından savunulmuştur, ancak yazarlar bu egzersizin sporculardaki hareket modellerini değiştirmek veya hamstring yaralanma oranlarını azaltmak için yeterince yoğun olduğunu gösteren herhangi bir eğitim çalışması bulunmamaktadır.

Eksentrik Hamstring Kuvvetlendirme
Eksantrik diz fleksör kuvveti programlarının hamstring gerilme yaralanması riskini azalttığına dair kanıtlar gün geçtikçe artmaktadır. Bu tür bir eğitimin spesifik kasılma modunun genellikle eksantrikte eşmerkezli kuvvetten daha büyük kazanımlar sağladığı düşünülmektedir. 

Mjolsnes ve ark. sezon öncesi haftada üç kez ve sonraki iki rekabetçi sezonda haftada bir veya iki kez 10 haftalık kuvvetlendirme protokolü uyguladılar. Nordik hamstring egzersizini benimsemeyi seçenler, egzersizi kullanmayı reddedenlere göre% 65 daha az hamstring gerilme yaralanması bildirmişlerdir. 

Potier ve arkadaşları, 8 haftalık eksantrik bacak kıvırma eğitiminden sonra biceps femoris uzun baş fasikül uzunluklarında% 34'lük bir artış bildirirmiştir. 

Brockett ve arkadaşları, 72 nordik hamstring egzersizinin tek bir seansından sonra 8 güne kadar zirve diz fleksör tork eklem açı ilişkisini 7,7 ° ± 2,1 °, daha uzun kas uzunluklarına doğru kaydığını bildirmiştir. Aynı egzersizleri ve hareket aralıklarını kullanan konsantrik antrenmanın tork eklem açı eğrisini daha kısa kas uzunluklarına kaydırdığı gösterilmiştir. Gücün artması ve tork eklem açı ilişkisinin daha uzun kas uzunluklarına doğru kayması, daha uzun kas uzunluklarında üretilebilen diz fleksör torklarını ve kas kuvvetlerini önemli ölçüde artırabilir.  Hamstringlerin, sprintin uç-salınım aşamasında deneyimli olanlar gibi yüksek stres ve gerginlik seviyelerini tolere etme kapasitesini artırabilir. Alternatif olarak, daha uzun hamstring fasiküllerinin kendileri diz fleksör torkundaki ve tork eklem açı ilişkisindeki değişikliklere aracılık edebilir ve aynı zamanda kasları gerginlik yaralanmasına daha az eğilimli hale getirebilir.
Yukarıda belirtilen çalışmalar birlikte, eksantrik veya eksantrik olarak eğimli hamstring egzersizlerinin birincil yaralanma önleme ve rehabilitasyon programlarındaki koruyucu etkileri için bir argüman sunmaktadır. Ayrıca çeşitli egzersizlerin diz fleksör kuvvetini arttırdığı, biceps femoris uzun baş fasiküllerini uzattığı ve tork eklem açı ilişkisini daha uzun uzunluklara kaydırdığının bilindiği de belirtilmelidir. 

Sonuç 
Elit sporda lumbopelvik stabilitenin hamstring yaralanması için önemli ve değiştirilebilir bir risk faktörü olduğuna dair yaygın kabul görmesine rağmen, bu inanç için sadece az miktarda bilimsel kanıt vardır. Ayrıca, hamstring yaralanması nüksünü azaltmayı amaçlayan, sıklıkla belirtilen gövde stabilitesi müdahaleleri, aslında gövde stabilitesini ölçmemiştir ve sonuç olarak, bu çalışmaların hiçbiri faydaların alternatif mekanizmalar yoluyla aracılık etmediğini belirlememiştir. 

Lumbopelvik ve gövde egzersizleri kullanan müdahalelerin birçoğu çok yönlüdür, bu nedenle raporlanan faydalarından hangi unsurlarının aracılık ettiği sonucuna varmak mümkün değildir. Lumbo-pelvik egzersizlerin, özellikle plank gibi çok düşük yoğunluklarda yapılanların, meşru eğitim programlarında gerekçesiz olarak değerli zaman işgal etmediğini tespit etmek için önemli araştırmalara ihtiyaç vardır.

Eksantrik diz fleksör gücünün hamstring gerilme yaralanmalarına karşı koruduğunu gösteren prospektif çalışmalarda karışık kanıtlar vardır. Hamstring fasikül uzunluklarındaki artışların, bu kasları güç değişikliklerinden daha fazla gerilme yaralanmalarından koruyabilmesi mümkündür ve bu uyarlamaların eksantrik diz fleksör eğitiminin bir sonucu olarak meydana geldiğine dair kanıtlar vardır. Şu anda, eksantrik diz fleksör kuvvet antrenmanı için kanıtlar, lumbopelvik  stabilite eğitimi için olandan önemli ölçüde daha güçlüdür. Literatürde halen savunulan egzersizlerin bir sonucu olarak,  stabilite veya lumbo-pelvik hareket paternlerinde meydana gelen değişikliklerin yaralanmaya karşı daha az korunduğuna dair bir kanıt yoktur.

Hazırlayan:Fzt. Abdulsamet Celayır 

Referans:Shield, A. J., & Bourne, M. N. (2018). Hamstring injury prevention practices in elite sport: Evidence for eccentric strength vs. Lumbo-pelvic training. Sports Medicine, 48(3), 513-524.

Paylaş:

Yorumlar (0)

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.

bu içerikleri beğeneceğinizi düşünüyoruz

Campus Online Kariyer Rehberi

Fizyodemi

Daha fazla benzer içerikten haberdar olmak için abone olun

Size özel bir deneyim sunmak için yasal düzenlemelere uygun çerezler(cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.