Kalp Kapağı Ameliyatı Sonrası Gövde Stabilizasyon Egzersizleri Sternal Stabilizasyonu Destekliyor: Randomize kontrollü çalışma

Irem YILMAZ March 2023

Giriş

Kalp kapağı problemleri toplumda gittikçe sıklaşan bir sağlık sorunudur.  Kalp kapağı cerrahisi, ciddi semptomatik kapak hastalığı olan kişiler için potansiyel olarak hayat kurtarıcı bir müdahale olabilmektedir. Kapak cerrahisi geçiren hastaların %27 kadarı hastaneden taburcu olduktan sonra 30 gün içinde yeniden hastaneye yatırılmaya ihtiyaç duyabilmektedir. Median sternotomi sonrası iyileşme komplikasyonları arasında sternumda instabilite, kaynamama ve yara enfeksiyonu yer alır. İyileşme komplikasyonlarının majör hale gelmesi nadir olsa da (vakaların %0,3 ila %5 i arasında), majör komplikasyonlar çok yıkıcıdır.  

Sternal instabilite genellikle açık kalp cerrahisinden sonraki ilk 2 hafta içinde ortaya çıkar, bundan sonra sternumun iyileşmesi sternal stabiliteye yol açmalıdır. Bölünmüş sternumun zayıf, eksik veya gecikmiş iyileşmesi hastaların hastanede kalış sürelerini uzatabilir, sağlık harcamalarını artırabilir ve hastaların iş veya sosyal aktivitelere dönüşünü kısıtlayabilir. Ayrıca, gecikmiş sternum iyileşmesi, yaranın derinliklerinde enfeksiyon gelişme olasılığını artırır. 

Postoperatif dönemdeki hastalar, fonksiyonel iyileşmelerini ve/veya günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek komplikasyonlardan korku ve endişe duyarlar.

Gövde stabilizasyon egzersizleri, gövde hareketleri sırasında hem sagittal hem de horizontal düzlemde istenmeyen hareketi en aza indirmek amacıyla bölünmüş sternumun stabilizasyonuna yardımcı olmak için karın ve ön göğüs duvar kaslarını aktive eder. Açık kalp ameliyatından sonra sternal instabilitesi olan hastalarda sıklıkla ağrı ve rahatsızlık semptomları görülür; Bunlar, ikiye bölünmüş sternumun kenarları arasındaki uygunsuz yer değiştirme miktarı azaltılarak en aza indirilebilir. 

Metodoloji

Değerlendirici tarafından körleştirilmiş, paralel, iki gruplu, randomize kontrollü çalışmada; median sternotomi yoluyla kalp kapağı ameliyatı geçiren 36 kadın hasta kaydedilmiştir.  

Ameliyattan sonraki 7. günde, katılımcılar, bilgisayar programı üzerinden rastgele iki gruba ayrılmıştır. Deney grubuna ayrılan katılımcılara kardiyak rehabilitasyon programına ek olarak gövde stabilizasyon egzersizleri reçete edilmiştir. Kontrol grubuna ayrılan katılımcılar sadece kardiyak rehabilitasyon programı almıştır. Her iki grup da hastanede kaldıkları süre boyunca aynı tıbbi bakım ve fiziksel rehabilitasyon programını almıştır. Klinik veriler başlangıçta ve temel ölçümden 4 hafta sonra ölçülmüştür.

Deneysel müdahale, eğitimli bir fizyoterapist tarafından sağlanan rutin bir kardiyak rehabilitasyon programına ek olarak gövde stabilizasyon egzersizlerinden oluşmaktadır. Ameliyat sonrası yedinci gün gövde stabilizasyon egzersizleri başlanmış ve her hastaya farklı pozisyonlarda (sırtüstü, oturur ve ayakta) uygulanmıştır. Her bir egzersizin 5-10 tekrarı, günde bir seans, haftada 3 gün ve art arda 4 hafta boyunca uygulanmıştır. 

Kontrol grubundaki katılımcılara sadece rutin kardiyak rehabilitasyon programı uygulanmıştır. Hastanede yatış dönemindeki hastalara; temel ev aktivitelerinde bağımsız olması için hastanın erken ilerleyici mobilizasyonunu içeren kardiyak rehabilitasyon uygulanmıştır. Taburcu olduktan sonra, hastalar art arda 4 hafta boyunca haftada üç kez 40 ila 60 dakikalık kardiyak rehabilitasyon programının ayakta tedavi aşamasına başlamıştır. Bu aşamada egzersizde bir kol ergometresi, bir bacak ergometresi ve bir koşu bandı kullanılırken, maksimum kalp atış hızının %75 ila 80 i arasında bir hedef kalp atış hızı (atım/dakika olarak) belirlenerek orta yoğunlukta bir program reçete edilmiştir.

Sternal ayrılma ultrason ile değerlendirilmiştir. Sınıflandırmak için Sternal İnstabilite Ölçeği kullanılmıştır. Bu ölçek sternumun bütünlüğünü değerlendirmek ve değerlendirme sonuçlarını sınıflandırabilmek için kullanılan klinik fiziksel değerlendirme testidir. 4 dereceli bir testtir; derece 0 stabil sternumu kabul ederken derece 3’te sternumun iki yarısı arasında belirgin ayrılma ve hareket görülür.

Sonuç

İki grup; yaş, VKİ, sternal ayrılık ve Sternal İnstabilite Ölçeği başlangıç değerleri birbirine benzer iken 4 hafta sonra deney grubunda Sternal İnstabilite Ölçeğine göre en az 1 seviye iyileşen katılımcıların sayısı kontrol grubundakilerin 2 katı olduğu görülmüştür. 

Deney grubundaki katılımcıların tedavi sonrası derece 0 (sternal instabilitenin olmaması) olarak değerlendirilen katılımcı sayısı kontrol grubunun neredeyse 3 katı olarak bulunmuştur.

Kinik Çıkarımlar

Ülkemizde yaygınlaşan kalp-damar problemleriyle birlikte cerrahi müdahaleler de artmıştır. Median sternotomi gibi vücut bütünlüğünün bozulduğu cerrahilerden sonra uygulanan kardiyopulmoner rehabilitasyon programında, kişiye özel gövde stabilizasyon egzersizlerine yer verilmesi; bu hastalarda daha hızlı iyileşme sağlayarak hastane kalımını azaltırken hastanın yaşam kalitesini de artıracaktır.

Hazırlayan: Fzt. İrem Yılmaz

Felaya, E. S. E. E. S., Abd Al-Salam, E. H., & Abd El-Azeim, A. S. (2022). Trunk stabilising exercises promote sternal stability in patients after median sternotomy for heart valve surgery: a randomised trial. Journal of Physiotherapy, 68(3), 197-202.

Daha Fazla Oku: Kalp Yetmezliği Olan Hastalarda Sarkopeni için Verilen Egzersizin Etki Mekanizması Nelerdir?

Paylaş:

Yorumlar (0)

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.

bu içerikleri beğeneceğinizi düşünüyoruz

Campus Online Kariyer Rehberi

Fizyodemi

Daha fazla benzer içerikten haberdar olmak için abone olun

Size özel bir deneyim sunmak için yasal düzenlemelere uygun çerezler(cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.