No products in the cart.
Doğum sonrası dönemde postpartum egzersiz, sadece fiziksel toparlanmayı değil, aynı zamanda kalp-damar sağlığını, kilo kontrolünü, depresyon riskini ve pelvik taban fonksiyonunu olumlu etkiler. Ancak gerçek şu: Yeni annelerin çoğu, bu potansiyelin farkında olsa da harekete geçemiyor.
Araştırmalar, doğumdan sonraki ilk yıl içinde kadınların büyük çoğunluğunun önerilen günlük 30 dakikalık orta-şiddetli egzersizi yapmadığını gösteriyor. Oysa kalp-damar uygunluğunun (cardiorespiratory fitness – CRF) artması, yaşam süresini uzatmak ve hastalık risklerini azaltmak için anahtar.
Araştırmalar Ne Diyor?
2024 yılında Schulz ve arkadaşlarının yürüttüğü sistematik derleme ve meta-analiz, 6041 çalışmayı tarayarak 29 uygun araştırmayı analiz etti. Hedef: postpartum egzersiz programlarının fiziksel aktivite seviyeleri ve kardiyorespiratuar uygunluk (CRF) üzerindeki etkisini değerlendirmekti.
Sonuçlar şöyle:
CRF’de küçük-orta düzeyde bir artış gözlendi (SMD: 0.65).
Fiziksel aktivite seviyelerinde anlamlı bir artış gözlenmedi.
Çalışmalar arasında ciddi çeşitlilik vardı: Süre, sıklık, egzersiz türü, yoğunluk ve takip yöntemleri oldukça farklıydı.
Katılımcıların yalnızca %28’i haftada 150 dakikalık önerilen egzersiz süresine ulaştı.
Neden Hedefe Ulaşamıyoruz?
Postpartum egzersiz konusunda başarısız olunmasının birkaç temel nedeni var:
Zaman ve destek eksikliği: Yeni anneler hem fiziksel hem duygusal olarak çok meşgul. Egzersiz genellikle listenin en altına düşüyor.
Pelvik taban sorunları, yorgunluk, emzirme gibi fizyolojik engeller.
Klinisyenlerin bilgi eksikliği: Sadece %15’i egzersiz zamanlamasını danışanla konuşuyor, %10’u ise kişiselleştirilmiş bir program sunuyor.
Net ve standart bir “doğum sonrası egzersize dönüş” protokolünün eksikliği.
Ne Yapmalı?
Bu noktada hem fizyoterapistlere hem de annelere büyük görev düşüyor. İşte önerilerimiz:
Fizyoterapistler için:
Egzersiz reçetelerini detaylandır: Seans sayısı, yoğunluk, süre ve egzersiz tipi mutlaka net olmalı.
Güvenli bir başlangıç noktası belirle: Hafif tempolu yürüyüş gibi ulaşılabilir ve sürdürülebilir aktiviteler öner.
Kişiye özel programlar oluştur: Doğum şekli, komplikasyonlar, yorgunluk seviyesi ve ruh hali göz önünde bulundurulmalı.
Geri bildirim al ve ilerlemeyi takip et: Motivasyonun devamı için düzenli izleme şart.
Yeni anneler için:
Küçük adımlarla başla: 10 dakikalık yürüyüşler bile etkilidir.
Destek al: Bir fizyoterapistle çalışmak hem doğru hem de güvenli bir başlangıç sağlar.
Kendine karşı nazik ol: Bu bir yarış değil, bir süreç.
Postpartum egzersiz bedenini ve ruhunu yeniden tanımanın güçlü bir yolu olabilir.
Sonuç: Daha Fazla Bilgi, Daha Fazla Hareket
Mevcut araştırmalar, postpartum egzersiz programlarının özellikle kardiyorespiratuar uygunluk üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Ancak genel fiziksel aktiviteyi artırmak için daha sistematik, yapılandırılmış ve bireyselleştirilmiş programlara ihtiyaç var. Fizyoterapistler için bu durum, doğum sonrası döneme özel protokoller geliştirme ve anneleri sürece dahil etme fırsatı sunuyor. Anneler içinse bu, kendileriyle yeniden bağ kurmanın ve güçlenmenin ilk adımı olabilir.
- Referans: Encouraging New Moms to Move More—Are We Missing the Mark? | JOSPT https://www.jospt.org/doi/10.2519/jospt.2024.12666

